CEZAYİR İŞKENCESİ BEYAZ PERDEDE
2 posters
ÖzGüR GüNeŞ :: Her Telden :: Kültür-Sanat :: Sinema
1 sayfadaki 1 sayfası
CEZAYİR İŞKENCESİ BEYAZ PERDEDE
Fransa’nın Cezayir işgalini ve Fransız askerlerin Cezayir halkına yaptığı işkenceleri konu alan “l’Enemi Intime” (Yakın Düşman) Fransa’da gösterime girdi.
Fransa’nın Cezayir işgali ve Fransız askerlerin Cezayir halkına yaptığı işkenceleri konu alan “l’Enemi Intime” (Yakın Düşman) Fransa’da gösterime girerken, unutulmayacak bir film olarak akıllarda kalacağa benziyor.
Cezayir savaşında bizzat yer almış olan Fransız askerlerinin tanıklıklarına ve anlatımlarına dayanan belgesel film niteliğindeki “l’Enemi Intime” 1959’da bugün de Cezayir’in işgali altında olan Kabil’de geçiyor.
Filmi; Patrick Rotman’ın “l’Ennemi Intime” belgeselinden esinlenerek çeken ve filme aynı ismi veren Fransız Yönetmen Florent-Emilio Siri, Fransız askerlerinin Cezayir’de işledikleri cinayetleri ve işkenceleri beyaz perdeye taşıyor.
Fransız işgali altındaki topraklarda katledilen sivilleri, yakılan köyleri ve savaşın acılarını çarpıcı bir şekilde anlatan Fransız Yönetmen Florent-Emilio Siri, aynı zamanda Fransa adına savaşarak kendi soydaşlarını, kendi kardeşlerini öldüren Cezayirlilerin çelişkilerini de hatırlatıyor. Fransız askerlerinin yarım asır önce Cezayir’de yaptığı insanlık dışı işkence ve katliamlara baktığımızda, bugün hala Türk askerlerinin aynı yöntem ve acımasızlığı Kürdistan’da yapması dikkat çekiyor. O günkü işbirlikçiler ve ajanlarla bugünkü köy korucuları ve ajanlarının hep kendi soydaşlarına karşı en önde savaşa sürülmeleri ve bu trajediler içerisinde sürekli kaybetmelerine rağmen ihanetlerine devam etmeleri de son derece düşündürücü.
BİR GÜN CEZAYİR İLE MASAYA OTURMAK GEREKECEK
Bu trajedi içerisinde bazen savaşın kurbanı bazen de kahramanı olabilecek karakterler çizen Yönetmen, Fransız işgalini, katliamlarını, işkencelerini ve Cezayirlilerin işbirlikçiliğini yerden yere vurmaktan çekinmiyor.
Fransa’daki Nazi işgaline karşı savaşan askerlerin bu kez Kabil’de savaşırken girdikleri ruh haline kamerasını tutan Yönetmen Siri, savaşın insanları nasıl değiştirip dönüştürdüğünü de unutulmaz sahnelerle gösteriyor.
Bonoit Magimel’in başarıyla oynadığı Teğmen Terrien orduya katılıp Kabil’e geldiğinde bir asker olmasına karşın işkenceye karşı ve Cezayir’in bağımsızlığını savunacak kadar, Fransız işgalini sorgulayacak kadar duyarlı bir insandır. Üstlerinin yaptığı katliamları gören Teğmen bu insanlık dışı uygulamalara karşı çıkar. Hata Teğmen yıllar önce “Bir gün Cezayir ile masaya oturup müzakere yapmak gerekecek” diyecek kadar fikirlerini söylemekten de çekinmiyor.
TRAJİKOMİK BİR KARA MİZAH EPİĞİ
Ancak yavaş yavaş kendisi de savaşın acımasızlığı ve yıkıcılığı içerisinde adeta bir psikopata dönüşerek katliamlara karışır ve işkencede sorguladığını öldürür.
Bu işkencelere tanık olan savaşın kurbanı bir çocuk dahi bu korkunç sahnelere dayanamadığı için kaçıp isyana katılırken, sert asker Çavuş Dougnac (Albert Duponte) da yaşanan korkunç işkencelerin sonunda kendine silah zoru ile işkence yaptıracak kadar çıldırıyor. Savaşta öldürülen işbirlikçi Cezayirlilerin namazı kılınırken Fransız ordusu tarafından törenle şövalyelik unvanı ile onurlandırılmaları da adeta trajikomik bir kara mizah sahnesi olarak akıllarda kalıyor.
Hollywood’da yapılan savaş filmlerindeki aksiyon sahnelerini ve özel efektlerini aratmayan “l’Enemi Intime” aynı zamanda etkileyici vahşi doğa görüntüleri ile de dikkat çekiyor. Bir yandan Kabil ülkesinin sarp dağlarını ve uçurumlarını başarı ile görüntüleyen Yönetmen, diğer yandan gece çekimleri ve ışığı kullanımı ile de son derece başarılı. Bir bütün olarak epik bir acı esintisi yaratan Yönetmen, aynı zamanda çarpıcı savaş sahneleri ile seyirciyi sarsıyor. Fransa’yı bu kadar eleştiren bir filmin hem bir Fransız Yönetmen tarafından çekilmesi hem de bir çok Fransız Televizyonlarının filme sponsor olması da son derece dikkat çekiyor.
Filmin sonunda 1830'dan 1962'ye 132 yıl süreyle Fransa'nın işgalinde kalan ve kesintili olarak bağımsızlık savaşlarına sahne olan Cezayir’de 300 ile 600 bin kişi arasında Cezayirlinin yaşamını yitirdiği bildiriliyor. Bu süre içinde 27 bin Fransız askerinin de öldürüldüğü bildirilirken bu savaşı Fransız hükümeti tarafından ancak 1999’da savaş olarak kabul edildiği hatırlatılıyor.
Fransa’nın Cezayir işgali ve Fransız askerlerin Cezayir halkına yaptığı işkenceleri konu alan “l’Enemi Intime” (Yakın Düşman) Fransa’da gösterime girerken, unutulmayacak bir film olarak akıllarda kalacağa benziyor.
Cezayir savaşında bizzat yer almış olan Fransız askerlerinin tanıklıklarına ve anlatımlarına dayanan belgesel film niteliğindeki “l’Enemi Intime” 1959’da bugün de Cezayir’in işgali altında olan Kabil’de geçiyor.
Filmi; Patrick Rotman’ın “l’Ennemi Intime” belgeselinden esinlenerek çeken ve filme aynı ismi veren Fransız Yönetmen Florent-Emilio Siri, Fransız askerlerinin Cezayir’de işledikleri cinayetleri ve işkenceleri beyaz perdeye taşıyor.
Fransız işgali altındaki topraklarda katledilen sivilleri, yakılan köyleri ve savaşın acılarını çarpıcı bir şekilde anlatan Fransız Yönetmen Florent-Emilio Siri, aynı zamanda Fransa adına savaşarak kendi soydaşlarını, kendi kardeşlerini öldüren Cezayirlilerin çelişkilerini de hatırlatıyor. Fransız askerlerinin yarım asır önce Cezayir’de yaptığı insanlık dışı işkence ve katliamlara baktığımızda, bugün hala Türk askerlerinin aynı yöntem ve acımasızlığı Kürdistan’da yapması dikkat çekiyor. O günkü işbirlikçiler ve ajanlarla bugünkü köy korucuları ve ajanlarının hep kendi soydaşlarına karşı en önde savaşa sürülmeleri ve bu trajediler içerisinde sürekli kaybetmelerine rağmen ihanetlerine devam etmeleri de son derece düşündürücü.
BİR GÜN CEZAYİR İLE MASAYA OTURMAK GEREKECEK
Bu trajedi içerisinde bazen savaşın kurbanı bazen de kahramanı olabilecek karakterler çizen Yönetmen, Fransız işgalini, katliamlarını, işkencelerini ve Cezayirlilerin işbirlikçiliğini yerden yere vurmaktan çekinmiyor.
Fransa’daki Nazi işgaline karşı savaşan askerlerin bu kez Kabil’de savaşırken girdikleri ruh haline kamerasını tutan Yönetmen Siri, savaşın insanları nasıl değiştirip dönüştürdüğünü de unutulmaz sahnelerle gösteriyor.
Bonoit Magimel’in başarıyla oynadığı Teğmen Terrien orduya katılıp Kabil’e geldiğinde bir asker olmasına karşın işkenceye karşı ve Cezayir’in bağımsızlığını savunacak kadar, Fransız işgalini sorgulayacak kadar duyarlı bir insandır. Üstlerinin yaptığı katliamları gören Teğmen bu insanlık dışı uygulamalara karşı çıkar. Hata Teğmen yıllar önce “Bir gün Cezayir ile masaya oturup müzakere yapmak gerekecek” diyecek kadar fikirlerini söylemekten de çekinmiyor.
TRAJİKOMİK BİR KARA MİZAH EPİĞİ
Ancak yavaş yavaş kendisi de savaşın acımasızlığı ve yıkıcılığı içerisinde adeta bir psikopata dönüşerek katliamlara karışır ve işkencede sorguladığını öldürür.
Bu işkencelere tanık olan savaşın kurbanı bir çocuk dahi bu korkunç sahnelere dayanamadığı için kaçıp isyana katılırken, sert asker Çavuş Dougnac (Albert Duponte) da yaşanan korkunç işkencelerin sonunda kendine silah zoru ile işkence yaptıracak kadar çıldırıyor. Savaşta öldürülen işbirlikçi Cezayirlilerin namazı kılınırken Fransız ordusu tarafından törenle şövalyelik unvanı ile onurlandırılmaları da adeta trajikomik bir kara mizah sahnesi olarak akıllarda kalıyor.
Hollywood’da yapılan savaş filmlerindeki aksiyon sahnelerini ve özel efektlerini aratmayan “l’Enemi Intime” aynı zamanda etkileyici vahşi doğa görüntüleri ile de dikkat çekiyor. Bir yandan Kabil ülkesinin sarp dağlarını ve uçurumlarını başarı ile görüntüleyen Yönetmen, diğer yandan gece çekimleri ve ışığı kullanımı ile de son derece başarılı. Bir bütün olarak epik bir acı esintisi yaratan Yönetmen, aynı zamanda çarpıcı savaş sahneleri ile seyirciyi sarsıyor. Fransa’yı bu kadar eleştiren bir filmin hem bir Fransız Yönetmen tarafından çekilmesi hem de bir çok Fransız Televizyonlarının filme sponsor olması da son derece dikkat çekiyor.
Filmin sonunda 1830'dan 1962'ye 132 yıl süreyle Fransa'nın işgalinde kalan ve kesintili olarak bağımsızlık savaşlarına sahne olan Cezayir’de 300 ile 600 bin kişi arasında Cezayirlinin yaşamını yitirdiği bildiriliyor. Bu süre içinde 27 bin Fransız askerinin de öldürüldüğü bildirilirken bu savaşı Fransız hükümeti tarafından ancak 1999’da savaş olarak kabul edildiği hatırlatılıyor.
Geri: CEZAYİR İŞKENCESİ BEYAZ PERDEDE
bende bekliom.. paylaşım için tşk..
direnis-atesi- Mesaj Sayısı : 11
Kayıt tarihi : 22/04/08
ÖzGüR GüNeŞ :: Her Telden :: Kültür-Sanat :: Sinema
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz