ÖzGüR GüNeŞ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Cezaevlerinde özgürlük mücadeleleri

Aşağa gitmek

Cezaevlerinde özgürlük mücadeleleri Empty Cezaevlerinde özgürlük mücadeleleri

Mesaj  meso C.tesi Ara. 08, 2007 4:24 pm

İSTANBUL (08.12.2007)-Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı Sinema Atölyesi Aralık ayı film gösterimlerinde cezaevlerindeki direniş ve özgürlük mücadelelerine yer veriyor.

Filmler, hücrede, zindanda ve tecritte baskıya ve otoriter cezaevi yönetimlerine karşı direnen, dört duvar arasında yaşamı yeniden yaratan ve özgürlük tutkusunu hiç yitirmeyen insanların inanılmaz hikâyelerinden oluşuyor.

Programda yer alan Esaretin Bedeli, Alkatraz Kuşçusu, Alkatraz'dan Kaçış ve Kelebek, sinema tarihindeki efsaneleşmiş cezaevi filmleri arasında yer alıyor. Bu filmlerde, insanoğlunun kendine yabancı bir yapı olan cezaevlerinden kaçmak için ortaya koyduğu yaratıcı ve azimli mücadeleler anlatılıyor. Cezaevlerinde hem kişiliksizleştirmeye karşı hem de özgürlüklerinin elinden alınmasına karşı bitmek bilmeyen bir kavganın hikâyesi, gerçek kişilerden ve olaylardan yola çıkılarak beyazperdeye yansıyor. İnsan iradesinin "imkânsızı" başarmak için neleri göze aldığını görmek açısından izlemeye değer.

Duvar, Kelepçe, Ölümü Ektim Randevu Yerinde...

Programda yer alan Duvar, Yetmişinci Gün, Kelepçe, Ölümü Ektim Randevu Yerinde ve Görüşeceğiz Lale ise politik sinemamızın cezaevleri konusundaki başarılı film ve belgesel film örnekleri arasında yer alıyor.

1985 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü alan Duvar, bir Yılmaz Güney başyapıtı. 12 Eylül askeri-faşist cuntası döneminde çocuk koğuşlarının dramını anlatan filmde, hem ülkemizdeki ıslah evleri gerçeğine ışık tutuluyor hem de devletin hapishanelerde tutsaklara yönelik uyguladığı baskı, taciz ve işkence uygulamaları gerçeğe yakın bir dille anlatılıyor. Filmde devrimci tutsakların hapishane yaşantıları da etkileyici sahnelerle gösteriliyor.

BEKSAV Sinema Atölyesi'nin yapımı olan Yetmişinci Gün (2001) ve Kelepçe (2002)'de devletin cezaevlerindeki hâkimiyet arayışı, F Tipi cezaevlerine geçiş için yaptığı operasyonlar (katliamlar) ve bunlara karşı yapılan direnişler ele alınıyor. 1996 yılında Türkiye'deki cezaevlerinde 69 gün süren ölüm oruçları devrimci tutsakların zaferiyle son bulduktan sonra, "yetmişinci gün"ün öyküsü başlıyor. 33 dakikalık kurmaca film, hücre tipi cezaevlerine karşı yapılan ve ölümle yaşam arasında gidip gelen inanılmaz bir mücadelenin öyküsü.

Kelepçe de ise 1999'da Burdur cezaevine yapılan operasyonda iş makineleri tarafından kolu kopartılan Veli Saçılık'ın öyküsü anlatılıyor. Kelepçe, koparılan kolun Burdur sokaklarında köpeklerin ağzında dolaşmasından, F tiplerine geçiş denemelerine kadar çarpıcı gerçekleri gözler önüne seriyor.

Ölümü Ektim Randevu Yerinde, 1999 yılında kanser teşhisi konulan Erol Zavar'ın Sincan F tipi Hapishanesi'nde hem hastalığıyla hem de onu orada tutmaya devam eden devletin zihniyetiyle olan mücadelesini anlatıyor.

Gönderdiği her mektubu "görüşeceğiz" diyerek bitiren ölüm orucu direnişçisi Lale Çolak'ın son aylarına tanıklık eden ablası Dilek Çolak, onu Görüşeceğiz Lale adlı belgeselle anlatıyor.

Bir cezaevi filmi olmasa da egemenlerin yargı sistemini sorgulayan, çok sayıda masum insanın nasıl kolayca cezaevlerine ve idama gönderildiğini anlatan 12 Kızgın Adam, tek bir odada geçmesine rağmen sürükleyici ve düşündürücü bir film. Yine kendisi de 12 Eylül'den sonra cezaevinde yatan Sırrı Süreyya Önder'in Beynelmilel'i Aralık ayında gösterilecek filmler içinde yer alıyor. Ayrıca 16 Aralık'taki Beynelmilel gösterimin ardından yönetmenle bir söyleşi de yapılacak.

Film gösterimlerine ilişkin ayrıntılı bilgi için Tıklayınız

www.beksav.org
meso
meso
Alıştı bir kere :)
Alıştı bir kere :)

Mesaj Sayısı : 584
Yaş : 36
Kayıt tarihi : 06/10/07

http://ozgurgunes.forunotion.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz