Zirve'nin ardında kontrgerilla var
1 sayfadaki 1 sayfası
Zirve'nin ardında kontrgerilla var
MALATYA (08.09.2007)- ESP, DTP, ÖDP ve SGD, bugün Malatya 'da yaptıkları basın açıklamasıyla, Zirve Yayınevinde katliamının ardındaki kontrgerilla gerçeğine işaret etti, asıl faillerin bir an önce sanık sandalyesine oturtulmasını istedi.
Basın açıklamasında, “Gerçek katiller sanık sandalyesine, adalet istiyoruz” pankartı açıldı. ESP temsilcisi Sevim Kaptan Ölçmez, kurumlar adına yaptığı açıklamada, Malatya Zirve Yayınevinde Necati Aydın, Tilman Geske ve Uğur Yüksel'in boğazları kesilerek vahşice katledildiğini hatırlattı, “Biz bu filmi daha önce de gördük. Susurluk kazasının üzerinden henüz çok zaman geçmedi, Şemdinli daha dün yaşandı. Hrant Dink çok değil, daha bir yıl önce aramızdaydı” dedi.
Katliam konseptin bir parçası
“Her biri devletin derinliklerindeki kontrgerillayı işaret eden bu katliamların hiçbirinde tüm bilgi ve belgelere rağmen gerçek katiller sanık sandalyesine oturmadı. Planlı ve kasıtlı tüm bu katliamlar birer münferit olay olarak geçiştirilmeye çalışıldı” vurgusunda bulunan Ölçmez, “Halklarımızın Türk-Kürt-Ermeni, Alevi –Sünni-Hıristiyan olarak bölünmeye çalışıldığı, bu zeminde şovenizmin yükseltildiği, açık iç savaş provalarının yapıldığı yeni bir saldırı konseptinin devreye sokulduğu ortadadır. Açık ki Zirve Kitapevi katliamı da bu konseptin bir parçasıdır” dedi.
“Bizler Malatya devrimci, demokrat ve aydınları, duyarlı kamuoyu olarak bu katliamın gerçek sorumlularını biliyoruz, tanıyoruz. Tarihte tanıktır buna. Tarihin tanıklığında adalet istiyoruz. Özgürlük, demokrasi ve adalet isteyen, barış ve kardeşlikten yana olan tüm halkımızı duyarlı olmaya çağırıyoruz. Malatya halkların boğazlaştığı değil, kardeşliğin büyüdüğü bir kent olsun” çağrısı ile son buluna açıklamaya Eğitim-Sen, SES ve PSAKD destek verdi.
Basın açıklamasında, “Gerçek katiller sanık sandalyesine, adalet istiyoruz” pankartı açıldı. ESP temsilcisi Sevim Kaptan Ölçmez, kurumlar adına yaptığı açıklamada, Malatya Zirve Yayınevinde Necati Aydın, Tilman Geske ve Uğur Yüksel'in boğazları kesilerek vahşice katledildiğini hatırlattı, “Biz bu filmi daha önce de gördük. Susurluk kazasının üzerinden henüz çok zaman geçmedi, Şemdinli daha dün yaşandı. Hrant Dink çok değil, daha bir yıl önce aramızdaydı” dedi.
Katliam konseptin bir parçası
“Her biri devletin derinliklerindeki kontrgerillayı işaret eden bu katliamların hiçbirinde tüm bilgi ve belgelere rağmen gerçek katiller sanık sandalyesine oturmadı. Planlı ve kasıtlı tüm bu katliamlar birer münferit olay olarak geçiştirilmeye çalışıldı” vurgusunda bulunan Ölçmez, “Halklarımızın Türk-Kürt-Ermeni, Alevi –Sünni-Hıristiyan olarak bölünmeye çalışıldığı, bu zeminde şovenizmin yükseltildiği, açık iç savaş provalarının yapıldığı yeni bir saldırı konseptinin devreye sokulduğu ortadadır. Açık ki Zirve Kitapevi katliamı da bu konseptin bir parçasıdır” dedi.
“Bizler Malatya devrimci, demokrat ve aydınları, duyarlı kamuoyu olarak bu katliamın gerçek sorumlularını biliyoruz, tanıyoruz. Tarihte tanıktır buna. Tarihin tanıklığında adalet istiyoruz. Özgürlük, demokrasi ve adalet isteyen, barış ve kardeşlikten yana olan tüm halkımızı duyarlı olmaya çağırıyoruz. Malatya halkların boğazlaştığı değil, kardeşliğin büyüdüğü bir kent olsun” çağrısı ile son buluna açıklamaya Eğitim-Sen, SES ve PSAKD destek verdi.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz