ÖzGüR GüNeŞ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DTP: Kapatma davası bir hukuk skandalı

Aşağa gitmek

DTP: Kapatma davası bir hukuk skandalı Empty DTP: Kapatma davası bir hukuk skandalı

Mesaj  meso C.tesi Kas. 17, 2007 12:20 am

ANKARA (16.11.2007) - DTP hakkında açılan kapatma davasında, DTP üye, yönetici ve seçilmişlerine siyaset yasağı getirilmesinin istenmesini "anayasa mahkemesi tarihinde görülmemiş hukuki bir skandal" şeklinde değerlendirirken, DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Kürt siyasetinin seçeneksiz olmadığını belirterek, "Bir inanca ve ideolojiye sahibiz. Bu inancı dile getirecek elbetteki çare ve çabaları ortaya koyacağız" dedi.

Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanı Nurettin Demirtaş ve DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın DTP'nin kapatılması isteği ile Anayasa Mahkemesine sunduğu iddianameye ilişkin DTP Genel Merkezinde açıklama yaptılar. DTP Milletvekillerinin çoğunun katıldığı toplantı'da açıklama yapan Demirtaş, DTP'nin kapatılması ve bazı yöneticilerine siyaset yasağı getirilmesine ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu iddianameye ilişkin kendilerine ulaşan bir tebligat bulunmadığını bildirdi.

TÜRKİYE’NİN PARTİ KAPATMAKTAN AİHM’DE SİCİLİ KABARIK

Demirtaş, şimdiye kadar Kürt sorunun demokratik yasal çözümünü gündemine alan bütün partiler hakkında kapatma davası açıldığını hatırlatarak, "HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP hakkında açılan davalar kapatma ile sonuçlanmış, 1994 yılında DEP'in kapatılması sonucu üye milletvekillerinin üyeliklerinin düşürülmesine karar verilmiştir" dedi. Kapatılan partiler nedeniyle AİHM'ne açılan davalarda, Türkiye'nin AİHS'nin 11. maddesi olan düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçisi ile mahkum edildiğini hatırlatan Demirtaş şöyle konuştu:

"Ayrıca DEP milletvekillerinin uzun gözaltı davasında sözleşmenin 5/3 maddesi, ayrıca bir davada adil yargılama hakkının ihlal edilmesi nedeniyle mahkum olmuş, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması davasında da sözleşmeye ek 1 nolu protokol 3. maddesi uyarınca 'hür seçimlerin' ihlaline karar verilmiştir. Kapatılan partilerden HEP ve ÖZDEP için yeniden siyasi partilerin açılması için Anayasa mahkemesine yapılan başvuru kabul edilmiş ve görüşülmektedir. Bilindiği gibi ilk kez HEP hakkında odak suçlaması yapılmış ve Anayasa mahkemesi tarafından bu talep red edilmişti. DEHAP hakkındaki dava 4 yıldır sürmektedir."

KAPATMA SÜRPRİZ DEĞİL

AB sürecinde Türkiye'nin reform sürecine gittiği anayasa başta olmak üzere bazı yasalarda değişiklik yaptığını hatırlatan Demirtaş, bunlardan bir tanesinin siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran değişiklik olduğunu, ancak siyasi partiler yasasının değiştirilmediğini bu yüzden bir çok hükmün geçersiz sayıldığı, demokratik seçimler ve temsil hakkı önündeki engellerin devam ettiğini vurguladı. DTP hakkında açılan kapatma davasının 'sürpriz' olmadığına dikkat çeken Demirtaş, "Son günlerin konjonktürü içinde açılan linç kampanyaları, partimize yönelik saldırılar tüzel kişiliğimize de yönelmiştir. DTP olarak silahların susması, Kürt sorunun barışçıl bir çözüm bulması yönünde demokratik çabalarımız devam edecektir" dedi. Demirtaş seçimlerin yarattığı fırsatın değerlendirilmesini de isteyerek, Meclis başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanın 'farklılıklarımız zenginliğimizdir' açıklamalarına vurgu yaptı.

Demirtaş, başsavcılık tarafından yargılama devam ettiği süre içinde, parti yöneticileri, üye ve seçilmişlerine siyaset yasağı getirilmesine de sert tepki göstererek, bunun seçimlere girmeyi engellemeye dönük, 'anayasa mahkemesi tarih de görülmemiş bir hukuki skandal' olduğunu söyledi. DTP'nin zaten hazine yardımından mahrum edildiğini ve bu dava ile DTP'nin bloke edilmek istendiğini ifade eden Demirtaş, dava konusunda kendi hukukçularının da çalışmaya başladığını vurguladı.

TÜRK: TÜRKİYE DEMOKRASİ ANLAYIŞINI ORTAYA KOYDU

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, bir soru üzerine "22 Temmuzdan beri demokratik sivil yöntemlerle sorunların çözüme kavuşacağı inandığımız her zaman dile getirdik. Türkiye'de demokratik projelerin ortaya çıkarılması konusunda yaptığımız çalışmaları olabildiğince siyaset yansıtmaya çalıştık hem de bunu kamuoyuna açıklamaya çalıştık. Ancak demokratikleşmeye ihtiyaç duyduğu bir noktada halen siyasi partileri kapatarak belki sivil bir anayasa hazırlıkları sürdüğü bir ortamda partimizin kapatılması için açılan davada verilecek mesaj demokrasi güçlerin etkilemeyecek, Türkiye'nin demokrasi anlayışını ortaya koyacak bir noktaya geldiğini görmemiz gerekiyor" dedi.

LİNÇ SİYASETİ

Sivil anayasa tartışmalarının yürütüldüğü bir dönemde DTP hakkında kapatma davası açılmasına tepki gösteren Türk, "Biz bu nedenle demokratik bir anayasanın ancak siyasi partilerin sağlıklı çalışmasıyla mümkün olabileceğine inanıyoruz. Yani demokratik, sivil anayasa diyeceksiniz, askerlerin hazırladığı 12 Eylül anayasası ile bu ülke yürüyemez denilecek, ama arkasında mevcut Anayasa’nın bile kabullenemeyeceği bir siyasi partiyi adeta baskı altına tutma, adeta linç etme siyasetini terk edilmesi gerektiğini inanıyoruz" dedi.

ÇAĞDAŞ DÜNYA BU UYGULAMALARI BENİMSEMEZ

İddianamede, AİHM'nin alınacak bir kapatma davasına destek vereceğine yönelik belirlemelerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Türk, "AB sürecinde anti demokratik uygulamaların çağdaş dünya tarafından benimseneceğine inanmıyorum. AB sürecinde Türkiye'de parti olarak bizden beklentileri var. Demokrasiye sahip çıkma, demokratik sürecinin başlatılması için talepleri var. Ama DTP’nin kapatılması dışlanması gibi bugüne kadar AB'nin bir yaklaşımı olmadı, tersine DTP'nin Türkiye için önemli olduğu bir çok açıklamalarında ortaya çıktı. Bir çoğu DTP'nin parlamentoda görevini yapmalı kendi düşüncelerini Parlamentoya taşıyacak zeminin hazırlanması konusunda herkesin yardımcı olması gerektiği şeklinde ifadeleri vardı" dedi.

İNANAN KİŞİLER ÇARESİZ DEĞİL

Bir gazetecinin 'sine-i milleti tartışıyor musunuz? Ne yapacaksınız bundan sonra' şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Türk, kendilerinin seçeneksiz olmadıklarını belirterek, "Açılmış bir dava var. Dava ile ilgili gelişmelerin hangi boyuta varacağını hep birlikte izleyeceğiz. Demokrasilerde çare bitmez. Elbette ki bizim siyasetimizde çaresiz kalma gibi bir durum sözkonusu değil. Siyaset yapıyoruz bir ideoloji ve inanca sahibiz. Bu inancı dile getirecek elbette ki çare ve çabaları ortaya koyacağız. O konuda siyaset yapan, inan kişiler çaresiz değildir. Bunu yöntemini yolunu geliştireceğiz. Parlamento halkın parlamentosudur. Halkın iradesi ile seçilmiş olanların, kendi düşüncelerini oraya yansıtması için bir platform. Bir halkın parlamentosu bir ideolojinin bir siyasi mantığının parlamentosu değildir. Eğer böyle bir parlamento istiyorlarsa sadece kendi düşüncelerinin geçerli olmasını istiyorlarsa demokratik bir mantık değil. Bu mantık demokrasiyi içselleştirmelerin mantığıdır. Böyle bir mantığını Türkiye’nin demokrasisine hiçbir şey katmaz bu mantığı çok da ciddiye almıyoruz" şeklinde yanıtladı.

ERDOĞAN’I İZLİYORUZ

Erdoğan'ın DTP'nin meclisteki varlığını savunmaya yönelik açıklamalarının sorulması üzerine de Türk, Başbakan'ın söylediği bir çok şeye katıldıklarını belirterek, "Ama gerçekten her söylediği şeyi biraz görüp izlemek gerekiyor. Çok fazla yorum yapmak istiyorum. Olumlu bir açılım olursa destekleriz. Gerçekten bu konuda ne kadar kararlı nasıl bir alt yapısı hazırlığı içinde olduğunu gördükten sonra daha çok değerlendiririz" dedi. Ali Babacan'ın DTP ile görüşmemesini eleştiren Türk, "Başından beri ötekileştiren bir mantığa karşıyız. Böyle bir mantık görülüyor. Ötekileştiren istenmeyen bir parti olarak dünyaya mesaj verdiğini de görmesi gerekiyor Babacan'ın" dedi.

ANF NEWS AGENCY
meso
meso
Alıştı bir kere :)
Alıştı bir kere :)

Mesaj Sayısı : 584
Yaş : 36
Kayıt tarihi : 06/10/07

http://ozgurgunes.forunotion.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz