DSİ için Hasankeyf değil, talan önemli

[meso]

AMED (16.11.2007)- Hasankeyf'i Yasatma Girişimi, Ilısu Barajı'nın etkisinde kalan bölgede yaşayan ailelere tazminat ödenmesine ilişkin anlaşmaların yerine getirilip getirilmediğini araştırdı. Halkın doğru bilgilendirilmediğine dikkat çeken girişim, araştırma sonuçlarını kamuoyuna açıkladı.

Hasankeyf'i Yasatma Girişimi, baraj inşa bölgesinde yer alan Ilısu ve Karabayır köylerinde bir araştırma yaparak, Almanya, Avusturya ve İsviçre'nin kredi kuruluşları (ECA) ile DSİ arasında kabul anlaşmanın (TOR) uygulanmadığını ortaya çıkardı.

Halka bilgi verilmiyor

Girişim kurduğu bir araştırma ekibi ile Ekim ayı içerisinde Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi kapsamında başlatılan talan çalışmalarını inceledi. İki köyde yaşanan halkla ve muhtarlarla görüşmeler yapan girişim üyeleri, bir gerçeği açığa çıkardı. Baraj etki alanında kalan halkın gelişmelerden haberdar edilmediği belirten girişim, halkın yapılan anlaşmalar gereği yeniden yerleştirme ve tazminat hakları konusunda bilgilendirilmediğine dikkat çekti.

Yaşanılacak yer ve tazminat hakkı önemsiz!

Raporda köylülere DSİ tarafından gösterilen yeni yerleşim alanının, yaşanılır durumda olmadığı, su, verimli toprak bulunmamasının yanı sıra taşlık ve sarp kayalıklardan oluşan bi bölge olduğu ifade edildi. Köylülere önerilen tazminat ücretlerinin ise ev ve arazi fiyatlarının yarısına denk geldiği kaydedildi.

Girişim açıkladığı raporda, Mardin Dargecit ilçesine bağlı Ilısu ve Karabayır köylerinde yapılan araştırma esnasında köylülerle ve muhtarla yapılan görüşmelerin ayrıntılı dökümlerini yayınladı.

Girişim: Proje. sakıncalı ve yanlış

Girişim, raporunda “Araştırmalarda çıkardığımız temel sonuç, kamulaştırma ve tazminat sürecinin tamamen TOR anlaşmasını çiğnemekte olduğu yönünde. İnsanların bu süreçte kötü muamele görmeleri bir skandaldır. Daha projenin ilk adımında anlaşmanın böyle bir ihlali gerçekleşiyor. DSİ ve Türkiye hükümeti ile ECA'lar ve Avusturya, Almanya ve İsviçre hükümetleri tarafından yapılan tüm güzel sözler bu ilk kamulaştırma sürecinde hiçe sayılmakta ve Ilısu projesinin her açıdan sakıncalı ve yanlış bir proje olduğunu bir daha gözler önüne seriliyor.” diye belirtti.