Diyarbakır Belediyesi'nden görme engellilere film

[meso]

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Diyarbakır’da ilk defa kutlanan 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Günü dolayısıyla görme engellilere “sesli anlatım yoluyla betimlenen” film gösterildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, dezavantajları ortadan kaldırmanın hem hukuki hem de insani görevleri olduğunu söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Sesli Betimlemeler Koordinatörü Kenan Önalan da, Diyarbakır’ın bu konuda örnek şehir olacağına inandığını belirtirken, “Ben bilgisayarı sesli bir programla kullanıyorsam o zaman ben kör değilim. Engeller kaldırıldığı zaman engelli diye bir şey kalmaz” dedi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Engelliler Şube Müdürlüğü’nün organize ettiği etkinlik, Ali İhsan Aslan Görme Engelliler İlköğretim okulu öğrenciler, öğretmenleri, engelli dernek yöneticilerine kokteyl verildi. Başkan Osman Baydemir’in de çocuklarla ve engelli yurttaşlarla sohbet ettiği kokteylin ardından Burhan Karedeniz Cep Sineması’nda 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Günü’nün önemi üzerinde konuşmalar yapıldı.

Engelliler Şube Müdürü Eylem Ata Güleç, Arefe günü yaşamını yitiren Mehmed Uzun’dan "İnsanların sesi ruhlarıdır, seslerinden, ruhlarının haritasını tanıyabilir, içlerinden geçenleri keşfedebilir, duygu ve düşüncelerini okuyabilirsiniz" şeklinde alıntı yaparak başladığı konuşmasında görme engellilerin Beyaz Baston Günü’nü kutladı.

ÖNALAN: ERİŞMEK İSTİYORUZ

Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi Sesli Betimlemeler Koordinatörü Kenan Önalan, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana engellilerin ikinci, üçüncü sınıf insan muamelesi gördüğünü söyledi. “Erişmek, engelsiz erişmek istiyoruz” diyen Önalan, “Biz aslında engelsizlerin engellediği insanlarız” dedi. Ya ev, ya eğitim mahkumiyeti yaşadıklarını belirten Önalan, “Düşünebiliyor musunuz 1500 civarında üniversite mezunu ve okuyan var. Oysa 500 bin görmeyen var Türkiye’de, ne kadar ayıp” diye konuştu.

Filmlerin seslendirmelerinin dışında filmin yapısını bozmadan ve söze de boğmadan bazı sahneleri betimlediklerini anlatan Önalan, bu yöntemle görmeyen insan filmdeki bütünlüğü yakalayabildiğini söyledi. Bu yöntemin 1980’de ABD’de başladığını, Türkiye’de ise 2006 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde bir grup öğrencinin çabalarıyla yaptıklarını ifade eden Önalan, şunları söyledi: “Engeller kaldırıldığı zaman engelli diye bir şey kalmaz. Ben bilgisayarı sesli bir programla kullanıyorsam, o zaman ben kör değilimdir. Çünkü bilgisayarda ne varsa okuyabiliyorsam benim için mesele kalmamıştır. Benim körlüğüm bilgisayar konusunda kalkmıştır. Kaldırımda ben rahatça yürüyebiliyorsam mesele kalmamıştır.”

DİYARBAKIR ÖRNEK ŞEHİR OLACAK

Diyarbakır’ı ozan Ahmed Arif’in şiirleriyle tanıdığını, bugün ise bizzat gelerek sıcaklığını hissettiğini ifade eden Boğaziçi Üniversitesi Sesli Betimleme Koordinatörü Kenan Önalan, Başkan Baydemir ve ekibine teşekkür ederken, “Diyarbakır’ın engelliler konusunda yaptığı çalışmalarla bölgenin örnek şehri olacağına ve diğer kentlerin örnek alacağına inanıyorum” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de insani paylaşımda sınırları kaldırma gayretinde olduğunu belirterek “Çabalarımız dezavantajlı yurttaşların yaşamlarını kolaylaştırmaktır” dedi. Kentte inşa ettikleri her mekanda görme ve ortopedik engellilerin durumunu dikkate aldıklarını ifade eden Baydemir, “Önce Anakent Belediyesi’nin binasını bu şekilde düzenledik. Hemen akabinde Dağkapı Meydanı, Gazi Caddesi, Ayşenur Zarakolu Parkormanı gibi yaşamsal mekanların fonksiyonlarını belirlerken engelli yurttaşların da rahat kullanacağı tarzda düzenledik” dedi. Baydemir, kentteki her inşa ettikleri çalışmada engelli yurttaşları hesaba katarak çalışmayı sürdüreceklerini söyledi.

‘HUKUKİ VE İNSANİ SORUMLULUĞUMUZDUR’

Türkiye nüfusunun çok büyük bir bölümü dezavantajlı olduğunu belirten Baydemir, “Bunu tümüyle ortadan kaldırmak mümkün olmasa bile toplumsal katılımla bu konuda önemli bir mesafe katedilebilir. Bu bizim hem hukuki hem de insani sorumluluğumuzdur” dedi.

Baydemir, başta engelliler olmak üzere dezavantajlı gruplara yönelik çalışma yapan ekibine de teşekkür etti.

KAYIP BALIK NEMO İZLENDİ

Konuşmaların ardından çocukların çok severek izlediği “Kayıp Balık Nemo” filmi izlendi. Boğaziçi Üniversitesi Sesli Betimlemeler Koordinatörlüğü tarafından filmin normal seslendirmesinin dışında kimi sahneler anlatılıyor ve böylece görmeyenler filmi daha rahat kavrıyor.

BEYAZ BASTON GÜNÜ’NÜN TARİHÇESİ

1921 yılında trafik kazası sonucu kör olan bir İngiliz fotoğraf sanatçısının çevresindekilerin kendisini fark etmesi için bastonunu beyaza boyayarak Londra sokaklarında dolaşmaya başlar. Bu tekil durum yaygınlaşarak 1931 yılında Fransa körlerin örgütleri tarafından simgeleştirilir. Giderek yaygınlaşan uygulama John Kenndy döneminde 1963 yılında “15 Ekim Beyaz Baston Günü” olarak ilan edilir. 1969 yılında Colombo’da toplanan Dünya Körler Federasyonu 15 Ekim’i tüm dünyanın körleri için Beyaz Baston Körler Günü olarak kabul eder.