İHD: Kadına yönelik şiddete son

[meso]

İSTANBUl (25.11.2007)- İHD İstanbul Şubesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın son bulmasını istedi.

“Kadına yönelik şiddet; Devlet, aile ve topluluk içi şiddeti kapsar.” diye belirten İHD İstanbul şubesi, açıklamasında kadınların maruz kaldığı şiddet, cinsel taciz, tecavüz, sözlü ve psikolojik şiddet örnekleri hakkında bilgi verdi.

İHD açıklamasında kadına yönelik şiddete dair Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı tarafından 2006 yılında hazırlanan bir rapordan alınan bazı verilere de yer verildi. Buna göre; Bir önceki yıla göre şiddete maruz kalan kadın sayısı yüzde 70 oranında arttı, 72 bin 643 kadın şiddet içerikli suçlardan mağdur oldu, 842 kadın cinayete kurban gitti, 9 bin 317 kadın yaralandı, 5 bin 972 kadın kaçırıldı, 9 bin 675 kadın tehdide maruz kaldı, 466 kadın intihar etti, 5 bin 852 kadın intihar girişiminde bulundu, 14 bin 989 kadın aile içi şiddete maruz kaldı.


Açıklamada rapordaki rakamların, kayıt altına alınabilen rakamlar olduğu, kayıtlanamayan rakamların çok daha fazla olduğu ifade edildi. “Şiddet gören kadınlarımızdan bugüne kadar ancak 6 bin 44'ü sığınma evlerinden yararlanabilmiş bulunmaktadır” denildi.

İHD açıklamasında kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılığın son bulması için önlemler alınması istendi ve şunlar talep edildi;

- Evde, iş yerinde, topluluk veya toplum içinde ya da gözaltında, silahlı çatışma durumlarında kadına yönelik her türlü şiddet fiillerinin önlenmesi, soruşturulması ve faillerin cezalandırması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve kararlılıkla uygulanmasının sağlanması,


- Kadınların eğitim başta olmak üzere bütün haklardan ve temel özgürlüklerden tam olarak yararlanmalarının, bu hak ve özgürlüklerini kullanabilmeleri için gereken koruma önlemlerinin alınmasının sağlanması,

- Din ya da kültür gerekçe gösterilerek, görenek ya da uygulamalara başvurulmaması,

- Toplumun kadınlara yönelik şiddete hoşgörüyle bakan tutumuyla mücadele edilmesi,

- Kadınlara yönelmiş her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması, toplumsal ve ekonomik hayatın kadını eşit bireyler olarak yer alır şekilde düzenlenmesi yanında bireysel, sosyal gelişimleri ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları için gerekli olanakların sağlanması,


- Türkiye’de kadına uygulanan şiddet ve ayrımcılık sorununda, çatışma ve şiddet ortamının varlığı ve etnik ayrımcılık, alınan her türlü önlem ve gösterilecek olumlu çabalara rağmen çözümsüzlüğü dayatmaktadır. Bu sebeple öncelikle çatışma ortamının ve şiddetin toplum ve insan hayatından çıkarılması zorunludur.